Yürekleri burkan Pulitzer ödüllü fotoğrafın trajik hikayesi: Omayra Sanchez

Yürekleri burkan Pulitzer ödüllü fotoğrafın trajik hikayesi: Omayra Sanchez

HİKAYE

Yürekleri burkan Pulitzer ödüllü fotoğrafın trajik hikayesi: Omayra Sanchez

13 Kasım’da harekete geçen yanardağ, Omayra’nın yaşadığı köyü de vurmuştu.

Daha ne olduğunu anlayamadan Omayra’nın belden aşağısı patlayan yanardağ sebebiyle kayan toprağın altında kalmış ve yavaş yavaş su birikmeye başlamıştı.

Omayra yaşamak için enkaz parçasına tutunmuştu ve ertesi gün bir gazeteci Omayra’nın elini görmüştü.

Hemen bölgedeki gönüllüler çağırıldı ve Omayra’yı kurtarmak için büyük bir çaba başladı.

Fakat bacaklarını kırmadan Omayra’yı bulunduğu yerden çıkartmak imkansızdı.

Üstelik Omayra’yı her çıkartmaya çalıştıklarında çevredeki su yükseliyor ve Omayra’nın nefes almasını engelliyordu.

Suyun altına bakan bir kaç kişi, Omayra’nın bacaklarının tuğladan yapılmış kapının altında kaldığını fark etti.

Aynı zamanda, suyun altında birini daha gördüler:
Omayra’nın bacaklarının altında, kapının üzerine yıkılması sonucu hayatını kaybeden halasını…

Omayra bu duruma rağmen, çevresindeki gazetecilere şarkılar söylüyor, durumundan bir kere bile şikayet etmiyor ve kurtarılmayı bekliyor, gazetecilere şekerleme ve gazoz istediğini söylüyordu.

Hatta röportaj teklifini bile kabul etmişti.

Zamanla, kendisinin kurtarılmasını sağlayacak olan malzemeler bir türlü gelmeyince, vücut ısısı düşmeye başladığı için sayıklamaya başlıyordu.

Yanındaki gazetecilere “Gidin ve dinlenin” diyordu ve günlük hayatı aklına geliyordu.“Okula geç kaldım… Matematik sınavım var…”

Malzemeler geldiğinde çok geç kalınmıştı…

Suyu boşaltmak için pompa geldiğinde, Omayra’nın bacaklarının kangren olduğu ve kesilmesi gerektiği anlaşılmıştı.

Fakat ortamdaki kirlilik sebebiyle bu operasyon sonucunda daha büyük acıyla öleceği de anlaşılmıştı…

O yüzden, insaflı olan davranışın, Omayra’nın ölmesine izin vermek olduğu düşünülmüştü…

Omayra’nın acısı, 60 saat sürmüş ve bu 60 saat içinde Omayra bir kere bile acısını belli etmemeye çalışmıştı.

Fakat acısı çok fazlaydı.

Son sözleri ise “Anne, eğer beni duyuyorsan tahmin ediyorum benim tekrar ayağa kalkmam, yürüyebilmem ve bu insanların beni kurtarması için dua ediyorsundur.

Anne seni seviyorum ve babamı ve kardeşimi. Elveda anne” oldu.

DİĞER HABERLER