SABA KRALİÇESİ BELKIS ... ÜLKESİ YEMEN :

SABA KRALİÇESİ BELKIS ...  ÜLKESİ YEMEN :
SABA KRALİÇESİ BELKIS ...  ÜLKESİ YEMEN : Menekşe Yalçın

 

Arabistan, Asya’nın güneybatısında, Kızıldeniz’le Basra körfezi arasında bir yarımadadır.... Bu büyük yarımada, aslında Afrika ve Orta Asya çöllerini birbirine bağlayan çöldür... Güneydoğusunda Yemen dağlık, Yemen ve Umman Muson yağmurlarından faydalanan ve tarıma musait mümbit alanlardır....

Arabistan’ın tarihi hakkında, çevresinde bulunan Mısır, Mezopotamya devletleri ve İbranilerin yazdıklarına dayanarak, çok az şey biliyoruz... Bunlar kesin olmayan bilgilerdir....

Güney batı Arabistan’ın yağmur alan dağlık bölgesinde, şimdiki Yemen’de, hükümranlık M.Ö. 900 – 800 yılları civarında Saba ailesine geçmiştir.... Ve Saba hanedanı M.Ö. 8. yüzyıldan M.Ö. 275 yılına kadar Yemen’de hüküm sürdü...

Sabalar, yeni kentler, kuleler, mabetler, yollar ve olağan üstü sulama sistemleri inşa ettiler.... Başkentleri, kuzeye giden kervan yolunun başlangıcında ve çöle yaslanmış olan, Marib idi.... Ülke genel olarak tarım ve balıkçılık yapıyordu.... Ana ihraç maddesi koku üretiminde kullanılan özel reçinelerdi.... Bu karlı ihraç ürünleri, ülkede gelişmiş olan ticaretin, daha da gelişmesine ve kervan yollarının kurulmasına neden olmuştur... Yemen uzun zaman boyunca baharat ticaretini kontrol eden ülke konumundaydı...

Saba kraliçesi Belkıs;

Yahudi krallığının, Sultan Süleyman zamanında, Saba kraliçesi Belkıs tarafından desteklendiğini ve kraliçenin Süleyman’ı ziyaret ettiğini biliyoruz... Bu dönemde, zaten mevcut olan ticaret ilişkileri iyice gelişmişti... Süleyman peygamberin kervanları, Arabistan’a altın ve reçine almaya gitmişlerdir.... İlerleyen zamanda Persler, büyük bir imparatorluk kurmuş olmalarına rağmen, Arabistan’ı ele geçirmekle ilgilenmemişler ,ancak, Perslerin, Araplar üzerinde büyük kültürel etkileri olmuştur.....

Saba krallığı başlangıçta " mukkarrib " adını taşıyan büyük rahiplerce yönetilmiş daha sonrasında yönetim krallara geçmiştir...

Saba Kavminden bahseden en eski kaynaklar, Asur Kralı II. Sargon zamanındaki kraliyet yıllıklarıdır.... II. Sargon (M.Ö. 722–705) vergi ödeyenler arasında Saba Kralı Yis’i-amara’dan da bahsetmektedir. Ur Krallarından Arad-Nannar’ın kitabelerinde “ Sabum ” sözcüğü geçmektedir. Bu sözcük tahmin edildiği gibi ” Sabalılar ” anlamındaysa Saba Medeniyetinin tarihi çok eskilere dayandırılacaktır (M.Ö 2500 yıllarına). Şimdiden Arap Yarımadasının arkeolojik bulgularının sergilendiği Metropoliten Müzesi salonlarında Saba Medeniyetinin M.Ö. 950 - M.S. 250 arasına oturtulduğunu görüyoruz....

Tarihi kaynaklar Sabalıların Fenikeliler gibi “ tüccar kavim ” olduklarını söyler.... Hatta onlar için Arabistan’ın Fenikelileri de denir... Sabalılar kadim zamanlardan beri ticaret yapıyorlardı... II. Sargon döneminde kraliyet yıllıklarına giren vergi ve ticaret izin belgeleri bulunmuş ve bu

kayıtlar incelendiğinde Saba ordusunun güçlü bir ordu olduğu ve Afrika kıtasında sömürgecilik yaptığı hissedilmektedir....

Şüphesiz Saba, aromatik reçine pazarını elinde tutuyordu....

Altından bile daha değerli ve çok tanrılı dinlerin vazgeçilmez ritüel malzemesi idi... Tıbbi pomatları yapımında da kullanılıyorlardı...Tapınak tütsüleri ,reçineler Mısır inanışınında ve sosyal hayatının vazgeçilmezleriydiler. ...Mısırda kadınlar ve erkekler, aromatik reçinelerle karıştırılmış sürmeler kullanır, Bu reçinelerin ithalindeki aksama gerek tapınakları gerekse kozmetik gereksinimini zora sokardı.... Eski Mısır’da kozmetiklerin sağlık açısından bir önemi vardı... En önemli gereksinim de gözlere sürülen boyadır... Kozmetik boyalar aromatik (hoş kokulu) reçinelerle karıştırılmış muhtelif metal oksitlerle elde ediliyordu... Örneğin göze sürdükleri boyalar, yalnızca güzelleştirici olmakla kalmaz, sinekleri kaçırır, göz hastalıklarına karşı korurdu...

Gözkapaklarını boyamak için kurşun sülfit kullanırlardı.... Gözün alt kapakları ise bakır karbonatla (malahit) yeşile boyanırdı.. Bu sürmeler hem gözü güneşten koruyan hem de gözkapaklarında görülen ve bulaşıcı olan trahoma hastalığına karşı etkili bir ilaç oluyordu... Bu iki metal oksidi içeren pomatlar antibiyotiklerin bulunmasına kadar kullanılmıştır...

Ortadoğu, Mısır, Sahra Afrika’sında Uzakdoğu’da kullanılan sürmeye benzer Bu pazar Saba ülkesi için gelir kaynagı ve akan zenginlikti...

ÜLKESİ YEMEN SABA KRALİÇESİ BELKIS