Behlül Hz. çarşı esnafına yumuşak dille çeşitli nasihatlerde bulunur. Çarşı esnafı bundan rahatsız olur. Harun Reşid'e giderek şikayette bulunurlar :
-Bize karışmasın, günah da bizim, sevapta bizim. Ona ne, her koyun kendi bacağından asılır derler.
Harun Reşid Behlül Hz. çağırarak olanları anlatır. Bir daha onların işine karışmamasını ister.
Behlül Hz. hiç cevap vermez. Dogru kasaba giderek yeni kesilmiş, parçalanmamış bütün bir koyun alarak çarşının ortasına asar.
Çarşı esnafı buna bir anlam veremez. Delidir ne yapsa yeridir derler.
Günler geçtikçe koyundan pis kokular gelmeye başlar. İyice rahatsız olunca, gene Harun Reşid'e giderek şikayetçi olurlar:
-Behlül çarşının ortasına koyunu astı. Koyun koktu. Kokudan duramıyoruz derler.
Harun Reşid çok meraklanır. Behlül neden böyle bir şey yaptı diye. Hemen çağırtıp nedenini sorar. Behlül Hz.
-Aman Efendim der. Kime ne zararı var hayvanın. Kendi bacağından asılmış duruyor.
-Kokusundan herkes rahatsız olmuş, bana şikayete geldiler deyince:
-İşte der, kimse kimsenin günahını çekmez ama kötülük öyle bir şeydir ki kokusundan cümle alem rahatsız olur.