Bir Büyükşehirde Daha Maske Zorunluluğu Getirildi

Bir Büyükşehirde Daha Maske Zorunluluğu Getirildi

GÜNCEL

Muğla'da 15 Mayıs'tan itibaren il genelinde maske kullanımı zorunlu hale getirildi.
Bir büyükşehirde daha yeni tip corona virüs (Covid-19) tedbirleri kapsamında maske takmak zorunlu oldu.

Muğla İl Hıfzıssıhha Meclisi Kurulu, 15 Mayıs'tan itibaren il genelinde maske kullanımını zorunlu hale getirdi.

Bakan Koca’nın konuşmasından satır başları şöyle:

Köylerinde doğanın sükunetinde kendi hayatını yaşayanlar, sokağa çıkınca insanlar arasında mesafenin ilk adımda kaybolduğu küçük büyük kentlerde yaşayanlar. En küçük köyden en büyük kente yurt çapında mücadele veren sağlık personelimiz. 8 haftasını geride bıraktığın koronavirüsle savaşında dünyanın sana hayranlık duyduğunu bilmelisin.

Tedavideki yenilikçi ve tedbirleriyle Türkiye dünya toplumun gündeminde. Dünyada bilim insanlarının ilgi konusu. Uluslararası televizyonlar başarılarımızı ekrana taşıyor.

Salgının başlangıcından bu yana izlediğimiz stratejiyle Türkiye, dünya gündeminde. Bilim insanlarımız, ABD’den Avrupa’ya önemli konu haline geldi.

Dünyanın her yerinden doktorlar, bilim insanlarımızdan bilgi alıyor. Dünyanın imrendiği kahramanları görmek için gözünüzü başka yere çevirmeyin.

Bu başarının sahibi tedbirlere uyduğunuz ölçülerde sizlersiniz. Bu başarının sahibi sorumluluğunu yerine getiren 83 milyondur. Eğer bilim insanlarımızın önerdiği tavsiyeleri uygulamaları dinlemeseydiniz sonuç başka olurdu.

10 Mart’ın üzerinden 8 hafta geçti. 198 ülkede hayatı tehlike eden, 294 bin insanın ölümüne neden olan, toplumsal düzeni dize getiren böyle bir salgında 8 hafta kısa bir zamandır.

Bu salgının 21. yy’ın tarihine geçecek büyük bir olay olduğundan artık çok eminiz. 8 hafta ortada büyük bir tehdit varken, insan hayatı kadar kısa bir zamandır.


8 hafta kontrolleri elden bırakacağımız bir zaman değildir. Risk alınmış bir an bile, hayata, hayatlara neden olabilir. Girdiğimiz bir kuyruktan, salgın yeniden çıkabilir. Bu salgında tek tek sizlerin sağlığından sorumluyum.

Hastalığın tedavisi kadar işin ciddiyetini söylemekle de yükümlüyüm. Corona virüsü salgını, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra en çok insanın öldüğü ilk küresel ölçekli olaydır.

Corona salgını bugüne kadar aynı anda tüm kıtaları tutan ilk salgındır. İnsanlık daha önce, tüm dünyayı saran böylesi bir salgınla karşılaşmamıştı. Corona küresel dünyanın, küresel salgınıdır. Salgın bizi, hareketi sınırlamaya, izole olmaya, fiziki mesafe koymaya, kontrollü yaşamaya zorluyor.

DSÖ’nün verilerine göre, dün dünyada 82 binden fazla vaka tespit edilmiştir. Salgının seyrinde bir değişiklik yok.

Türkiye’de corona virüsü tablosu, dün iyileşen hasta sayımız toplam hasta sayımızın yüzde 70’ine ulaştı. 98 bin 889 hasta sağlığına kavuştu.

Günlük test kapasitemiz 50 bine ulaştığı halde, test ihtiyacı olmuyor. Pozitif test sayısı ise düşüyor. Şüphelilere test yapılması, bulaşma hızını düşürmüştür. Yeni vaka sayısı azılmıştır. Hastalığın toplum içinde bulaşmasına yönelik stratejimiz büyük rol oynadı.


Filyasyon yöntemiyle, ekiplerimiz 722 bin kişiye ulaştılar. Böylece virüs kapmış olması muhtemel kişiler izole edildiler ve hastalığın kaynağında kontrol altına alındılar. 10 Mart’tan itibaren uygulanan filyasyonla tedbir ve tedavi birbirini tamamladı.

Sosyal mesafe kuralıyla, maske kullanıyla virüsün önü kesildi. Geçen haftaki buluşmamızda vaka bazında salgının Türkiye’deki seyrini kısaca özetlemiştim. 10 Mart’taki ilk vakayla birlikte hepimiz üzerimize düşeni yaptık, seyrini 83 milyon olarak değiştirdik.

Şu anki şartlarda salgın kontrol altında. Geçen hafta olumlu net bilgiler ışığında Türkiye corona virüsüyle mücadelesinde birinci dönemini tamamlamıştır. Şimdi ikinci dönemin ilk günlerindeyiz, tedbir zorunludur çünkü tehdit devam etmektedir.

Tedbirsiz davranmak, tehdidin ortadan kalktığı yanılgısına düşmektir.

Virüs şimdilik bilemeyeceğimiz bir dönem boyunca aramızda varlığını sürdürecektir, dünyada hareket halinde olacaktır. Wuhan’daki ilk olay bir milattır.

Salgın hastalıklar, fırsat tutkunudur. Virüse bu fırsatı tanırsak bir ay öncesine dönmek ihtimal dahilindedir. İyi haber olan sayı azalırken, kötü sayı azalırken buna izin vermeyelim.

Hastalıktan, ölümden korku doğaldır. Ancak korku, riski yönetecek strateji değildir. Uyarılarımız toplum olarak bir sağduyu örgütlenmesine işaret ediyor.

DİĞER HABERLER