GÖBEKLİTEPE'NİN BULUNUŞU VE 10 ŞAŞIRTICI GERÇEK...

GÖBEKLİTEPE'NİN BULUNUŞU VE 10 ŞAŞIRTICI GERÇEK...

- - Kategorilenmemiş

2019 senesi, 'Göbeklitepe Yılı' olarak ilan edildi. Keşfiyle insanlık tarihinin yeniden yazılmasına yol açan Göbeklitepe'yi daha yakından tanıyalım. Nasıl keşfedildi, arkeloji ve tarih açısından en anlam ifade ediyor... İşte ayrıntılar...

Her şey 1983 yılında başlar... Şanlıurfa'nın Haliliye ilçesine bağlı bir köyde yaşayan Mahmut Kılıç tarlasını sürerken oymalı taş heykeller bulur. Üç beş kuruş para kazanırım belki diye at arabasına yükleyip Urfa Müzesi'ne götürür. Müze yetkilileri pek ilgilenmez heykellerle... Alıp depoda bir köşeye atarlar...

1965 yılında İngiltere'den gelen bazı arkeologlar edindikleri bilgilere dayanarak bölgede bazı araştırmalar yapmış ancak herhangi bir bulguya ulaşamamıştır. 

1995 yılına gelindiğinde ise Alman arkeolog Prof. Dr. Klaus Schmidt Atatürk barajının suları altında kalacak bir bölgede yaptığı kazılarda çıkan eserleri müzeye getirmiştir. Müzenin deposunu incelerken bir köşede duran oymalı taşları görür ve kafasında şimşekler çakar... 

Heykellerin fotoğraflarını hocalarına gösteren Schmidt, bunların kayıp Göbeklitepe'ye ait olduğunu anlar... Tekrar Şanlıurfa Müzesi'ne giter ve kendisini bu heykellerin bulunduğu yere götürmelerini ister... Ancak müze yetkilileri ilgilenmezler... 

Klaus Schmidt bunun üzerine yeri kendisi bulmaya karar verir ve arayarak sorarak nihayet tarlayı ve tarlanın sahibini bulur...

Bir süre sonra Kültür Bakanlığı, Prof. Schmidt'in danışmanlığında heykelin bulunduğu tarlada kazı çalışmaları başlatır... Kazı yıllar sürer, kazdıkça hayret verici bulgular keşfedilir... 2007 yılında ise kazı başkanlığına Klaus Schmidt getirilmiştir.

Şanlıurfa'ya 20 km uzaklıktaki alan arkeolojik sit alanı ilan edilir... Kazıların ilerlemesiyle Dünya’nın İlk Tapınağı olan Göbeklitepe büyük oranda ortaya çıkarılır... Göbeklitepe günümüzden tam 12.000 yıl önce inşa edilmiş. Neolitik A dönemde bir tepe üzerine inşa edilen tapınakta çok sayıda yuvarlak biçimli yapı bulunmuştur. 

Göbeklitepe’de bulunan henüz sadece altı tanesi gün ışığına çıkarılmış, toplam 20 adet olduğu belirlenen bu üzeri açık yapıların dini amaçlı inşa edildiği biliniyor. 'T' biçiminde sütunlar ile çevrilmiş bu tapınakların merkezinde iki T biçiminde sütun karşılıklı olarak yer alıyor. Sütunlar ve kalıntılar üzerinde; boğa, yaban domuzu, tilki, yılan, turna ve yaban ördekleri en sık görülen hayvan tasvirleri. 

Göbeklitepe’nin günümüze bu denli mükemmel olarak korunmuş şekilde kalması da arkeologları şaşırtan bir diğer konu. Tapınağın, yapılışından yaklaşık bin yıl sonra toprak ve çakmaktaşı ile tamamıyla gömüldüğü tahmin ediliyor. Ancak neden gömüldü bu konu bilinmiyor... 

1. COĞRAFİ KONUMU
Göbeklitepe, Şanlıurfa'nın 20 kilometre kuzeydoğusundaki Örencik köyü yakınlarında, yaklaşık 300 metre çapında ve 15 metre yüksekliğinde geniş görüş alanına hakim bir konumda yer almaktadır.

2. TARİHİN İLK VE EN BÜYÜK TAPINAĞI
Neolitik döneme ait Göbeklitepe, ilk tapınağın dolayısıyla yeryüzündeki ilk inancın merkezi olabilmesi açısından önemli. Bu bölgede yaklaşık 20 tapınak tespit edilmiş ve şu ana kadar yalnızca 6 tapınak gün ışığına çıkartılmıştır.

3. İNSANLIK TARİHİ YENİDEN YAZILDI
Göbeklitepe bu zamana kadar bilinen en eski yapıt ve tapınaktan 7500 yıl daha eskiye ait. Göbeklitepe'nin keşfine kadar bilinen en eski tapınak ise Malta'da bulunmakta ve 5000 yaşında. Ayrıca Stonehenge'den 7000, Mısır piramitlerinden ise 7500 yıl daha yaşlı...

4. KAYALARIN BİÇİMLENDİRİLMESİ
Göbeklitepe'nin inşa edildiği dönemde insanoğlu bitki toplayan ve hayvanları avlayan küçük gruplar halinde sürekliliğini sağlıyordu. Kayalık bölgelerden, büyük sütunların ve ağır taşların el arabaları ve yük hayvanları olmadan 2 kilometre taşınarak Göbeklitepe'ye getirilmesi için muhtemelen tarihte insanların ilk defa bu kadar kalabalık bir şekilde bir arada olması gerekmişti.

5. KABARTMA HAYVAN FİGÜRLERİ
Mağarada duvarlarındaki avcılığı temsil eden resimlerden ziyade burada hayvan figürleri tek ve kabartma olarak işlenmiş, sanatsal açıdan farklı bir anlayışı etkileyici biçimde yansıtmaktadır. Taşlar üzerinde işlenmiş akrep, tilki, boğa, yılan, yaban domuzu, aslan, turna ve yaban ördeği figürleri yer almaktadır. Bir kısım arkeoloğa göre bu hayvan figürleri tapınağı ziyaret eden farklı kabilelerin sembolü olarak nitelendiriliyor.

6. BUĞDAYIN ATASI GÖBEKLİTEPE'DE
Bölgede yapılan araştırmalar ve elde edilen bulgular doğrultusunda önemli kültür bitkisi olan ve yüzlerce genetik varyasyonu bulunan buğdayın atasının ilk olarak Göbeklitepe eteklerinde yetiştiği ortaya çıkarıldı.

7. 3 BOYUTLU ASLAN FİGÜRÜ
Arkeologlar boyları 3 ile 6 metre arasında değişen T biçimindeki sütunların stilize edilmiş insan figürleri olduklarını düşünüyorlar. Sütunlar üzerine yansıtılan diğer figürlerden farklı olarak aşağı doğru iner şekilde tasvir edilen 3 boyutlu aslan kabartması dikkat çekiyor. Bu ve diğer aslan figürleri neolitik dönemde aslanların Anadolu'da yaşamış olma ihtimalini güçlendiriyor. İnsanları temsil eden T sütunlarının ağırlıkları 40 ile 60 ton arasında değişiyor.

8. SIVI KULLANILARAK YAPILAN TÖRENLER
Arkeologlar tapınak kalıntılarındaki zeminlerinin özellikle sıvıyı geçirmeyecek şekilde yapıldığına dikkat çekiyor. Buradan, törenleri ne olduğu şu an kesinleşmese de bir sıvı (kan, su, alkol v.b.) eşliğinde gerçekleştirdikleri fikri oluşuyor. 

9. YERLEŞİK HAYAT
Göbeklitepe, yıllardır tarih derslerinde öğretilen "göçebe toplulukların tarımı öğrenerek yerleşik hayata geçtiği" tezini de çürütüyor. Yerleşik hayata geçişin çiftçilik ve hayvancılığın ortaya çıkışıyla birlikte gerçekleştiği düşünülüyordu. Schmidt'e göre ise avcı ve toplayıcı toplulukların Göbeklitepe gibi dini merkezlerde sürekli olarak bir araya gelmelerinin sonucunda yerleşik hayata geçilmiştir. Kalabalık toplulukların ibadet merkezine yakın olma arzusu ve çevrede bu toplulukların ihtiyaçlarını karşılayabilecek düzeyde yeterli kaynak bulunmamasından dolayı insanlar tarıma yönelmişlerdir. Yani tarım yerleşik hayatı getirmemiş, dini mabetlerin etrafında kalma arzusu sonucunda yerleşik hayat tarımı getirmiştir.

10. UNESCO DÜNYA MİRASI GEÇİCİ LİSTESİ'NDE
Göbeklitepe 2011 yılında UNESCO tarafından Dünya Miras Geçici Listesi'ne alınmıştır

DİĞER HABERLER