Kutu Deresi kenarındaki lokantaların birinde servis yapmaya hazırlanan garson, bir yandan da müşterilerine dağı işaret ediyor;

Kutu Deresi kenarındaki lokantaların birinde servis yapmaya hazırlanan garson, bir yandan da müşterilerine dağı işaret ediyor;

YAŞAM

Kutu Deresi kenarındaki lokantaların birinde servis yapmaya hazırlanan garson, bir yandan da müşterilerine dağı işaret ediyor;

-“Keçilerimizi gördünüz mü?”

Müşteriler önce herkesin bildiği evcil keçiler zannediyor. Ancak dağa doğru bakanlar, gördükleri karşısında büyüleniyor. 10’dan fazla dağ keçisi, dağın yamacına kadar inmiş. Bazıları otlanırken, bazıları da kayalara tırmanıyor. Başlarında uzun boynuzlu bir erkek, irili ufaklı 10 aşkın dağ keçisi. İnsanların bulunduğu alanlara çok yaklaşmıyorlar.

Dağ keçilerinin avlanmasının tamamen yasaklanması için zaman zaman kampanyalar düzenleniyor. Nedeni ise dağ keçilerinin kutsal olduğuna inanılması. Tunceli’deki yaygın olan Alevi inancına göre dağ keçileri kutsal. Bu nedenle avlanmalarına sıcak bakılmıyor. Buna rağmen avlayanlar ise toplumdan dışlanıyor.

Alevi Dedesi Ali Ekber Frik, dağ keçilerinin neden kutsal sayıldığını şu cümlelerle anlatıyor: ”Dağ keçileri sahipsizdirler, sahibi olmamasına rağmen sahipleri varmış gibi bir yere geliyorlar, otluyorlar, su içiyorlar. Sanki sahibi bunu otlatıyormuş. Erenler Sarık Zıvan, Derviş Cemal, bunlara sahiplik yapıyormuş, bunların etrafına toplanıyormuş. Erenler etrafına toplandığı için bizim halk ta bunları kutsal saymış. Alevilik temeli üç ilke üzeri kurulmuş, eline, beline, diline sahip ol. Eliyle haram yapmadığı için haram sayılmış,erenlerin etrafına toplandığı için Derviş Cemal’in davarı Şeyh Ahmet dedenin davarı demişler... dokunmasınlar, öldürmesinler, özgürce yaşasınlar diye. Kimseye zararı dokunmayan canlılardır.”

Frik, dağ keçilerini öldürenlerin günah işlemiş kabul edildiğini belirterek, “Bunları öldürenler ‘yol düşkünü’ sayılıyor yani kusur yapmış, günah işlemiştir. Cem’e alınmaz, günahını tövbe etmeden dede yanına almaz, elini öptürmez. ’Ben bir daha böyle bir iş yapmıyorum’ diyene kadar mutlaka ceza görmeli. Toplumdan soyutlanıyor, toplumdan kovuluyor. ‘Niye öldürdün, sıkıntın neydi? Kapında davarın var, onu kes ye’ diye söylenir onlara. Erenlerin davarı sayılmışlar. Sarık Zıvam, Şeyh Ahmet dede, Düzgün Baba, Ana Fatma keçileri ..bu kutsal kişilerin isimlerini vermişler ki, kimse öldürmesin” dedi.

Günün Diğer Haberleri