Peygamberimiz (a.s.m.) hemen her gün torunlarını görüyordu. Bunun için bazen kendisi kızının evine gidiyor, bazen de Hz. Fâtıma onları Peygamberimizin yanına getiriyordu. Çocuklarının ondan fazla feyizlenmesini istiyordu.
Bir gün Peygamberimiz hanımı Ümmü Seleme’nin (r.a.) yanında iken Hz. Fâtıma çocuklarının ellerinden tutup dedesinin yanına getirdi. Hz. Ali de oradaydı. Hep birlikte yemek yediler. Bu sırada, “Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden kiri, günahı gidermek ve tertemiz yapmak ister.” Mealindeki, Ahzab Sûresi’nin 35. âyet-i kerimesi nazil oldu. Peygamberimiz kızı Fâtıma’yı, Hz. Ali’yi, Hz. Hasan ve Hüseyin’i (r.a.) elbisesinin altına aldı. Sonra da “Yâ Rab, bunlar benim Ehl-i Beyt’imdir, bunlardan günah kirini gider ve onları tertemiz yap!” diye duada bulundu.
Bir gün Cebrâil (a.s.), Peygamberimizin yanına geldi. Peygamberimiz o sırada Ümmü Seleme validemizin yanında bulunuyordu. Ümmü Seleme’ye (r.anha), “Kapıyı üzerimizden kapa, içeriye kimseyi alma.” buyurdu. Onlar içerdeyken Hz. Hüseyin geldi, içeriye girmek istedi. Hz. Ümmü Seleme onu içeriye koymak istemediyse de Hüseyin (r.a.) bir fırsatını bulup içeriye daldı ve Resûlullah’ın kucağına oturdu. Peygamberimiz sevgili torununu öptü, sevdi. Cebrâil (a.s.), “Onu çok mu seviyorsun?” diye sordu. Peygamberimiz, “Evet, çok seviyorum!” buyurdu. Hz. Cebrâil, “İyi, ama ümmetin onu şehit edecek!” dedi. Peygamberimiz, “Demek onu müminler öldürecek?!” diye hayretini belirtti. Cebrâil (a.s.) “Evet.” dedi, “İstersen onun şehit edileceği yeri de sana haber vereyim.” Peygamberimiz bildirmesini isteyince Cebrâil (a.s.) kısa bir müddet için yanından ayrıldı. Kerbelâ’dan getirdiği bir avuç kırmızı ve ıslak toprakla döndü. Bunun üzerine Peygamberimizin mübarek gözlerinden yaşlar aktı. Cebrâil’in getirdiği toprağı da saklaması için Ümmü Seleme’ye (r.anha) verdi
Bir Bayram günü Peygamber efendimizin sevgili torunları Hz Hasan ile Hz Hüseyin yeni elbise isterler .
Ama damadı Hz Ali ile kızı Hz Fatîma'nın parası yoktur ki çocuklarına elbise alsınlar .
Çocuk işte anlamaz ısrarla elbise isterler . Bunun üzerine Cebrail aleyhisselam peygamber efendimiz'e iki tane elbise getirir .
Çocuklar yeni elbiseleri görünce sevinirler ama , keşke renkli olsaydı derler .
Peygamber efendimiz Hz Cebrail'e bakar . Cebrail aleyhisselam Efendimiz,e derki:
üzerlerine su serpin efendim çocuklar hangi rengi istiyorlarsa o renge dönüşsün der .
Efendimiz üzerlerine biraz su serper .
Hz Hasan'ın elbisesi yeşile ,
Hz Hüseyin'in elbisesi ise kırmızıya dönüşür . Çocuklar sevinerek giderler .
Cebrail aleyhisselam ağlamaya başlar .
Efendimiz sorar :
Ya Cebrail çocuklar çok sevindi neden ağlıyorsun ?
Cebrail aleyhisselam derki :
Ne yazık ki Hasan ileride zehilenerek vefat edecek .
Hüseyin ise kanlar içinde öteki âleme yürüyecek .
Seçtikleri renkler onun rengidir der .
(Hz Hüseyin Kerbelada şehit edilip al kanlara boyanmıştır) (Hz. Hasan zehirlenerek HAK ka yürümüştür)
Son olarak Hz. Hasan ve Hüseyin’in faziletine işaret eden iki hadis nakledelim
Hasan ve Hüseyin, benim oğullarımdır. Onları seven beni sevmiş olur, beni seven Allah’ı sever, Allah kimi severse onu cennete koyar. Kim onları sevmez ve onlara düşmanlık ederse bana düşmanlık etmiş olur, bana düşmanlık edeni Allah sevmez, Allah kimi sevmezse onu cehenneme koyar!
Rabbim bizi iki cihanda da onlardan ayırmasın... inşallah (Âmin)