SOĞANIN EN GÜÇLÜ KANSER SAVAŞÇISI OLDUĞUNU BİLİYOR MUYDUNUZ?

SAĞLIK

Amacınız kanserden korunmak ise unutmamanız gereken kanser savaşçısı yiyecek "soğan"dır. Alium ailesindeki sebzelerden olan soğan, aynı aileden olan sarımsak, taze soğan, pırasa gibi akrabalarıyla birlikte kanserle savaşan kükürtlü bileşikler ve quercetin gibi flavanoidler içeriyor. Bu yiyeceklerin prostat, meme, mide, kolon ve ösofegal kanserlerle savaştığı gösterilmiştir.
Ancak soğan alium ailesindeki diğer akrabalarından bir nedenle kanserle savaşma özellikleri açısından üstündür, diğerlerinden daha fazla quercetin içerir. Quercetin serbest radikallerle, inflamasyonla savaşarak 5 değişik kansere karşı etkilidir.
Araştırmacılar son zamanlarda soğanda kanser hücrelerini savuşturma becerisi olan bir diğer bileşik buldular. Bu bileşik özellikle az görülen ancak ölümcül olabilen bir kanser türü olan yumurtalık kanserine karşı etkili. Bu bileşiğe onionin A (ONA) adı veriliyor. Japonyadaki Kumamoto Üniversitesi'nden araştırmacılar ONA'nın epitel over kanseri hücrelerinin büyümesini durdurarak tümörleri küçülttüğünü buldular. Ayrıca bunu yaparken sağlıklı hücrelere zarar vermeden yapıyor.
Soğanın sağlık için diğer faydaları:
Soğan:
▪️ Bağışıklık sistemini güçlendirir
▪️ Kalp sağlığına iyi gelir
▪️ Kan şekerini dengeler
▪️ Bakteriyel enfeksiyonlarla savaşır
▪️ Libidoyu destekler
▪️ Mide bağırsak sorunlarını rahatlatır
▪️ İdrar yolları hastalıklarına iyi gelir
▪️ Kemikleri güçlendirir
Basit bir soğanın bu kadar güçlü bir sağlık destekleyicisi olması sizi şaşırtıyor olabilir. Kanserle savaşan bileşiklerden başka soğan aynı zamanda C vitamini, B6 vitamini, manganez, folat, potasyum, fosfor ve B1 vitamini içeriyor.
Soğanın bu özelliklerinden yararlanmak için günlük olarak bir orta boğ soğanı beslenmenize katın. Çiğ olarak yiyebileceğiniz gibi yemeklerinizde de kullanabilirsiniz, her ikisi de sağlıklıdır.
SARIMSAKTA EZİLMEDEN KULLANINMAMALI.
Ne varsa büyük büyük annelerimizin, büyük büyük babalarımızın yaptıklarında var. Annemlerin evinde anneannemden kalma pirinç havan vardı ve sarımsak havanda dövülmeden asla kullanılmazdı. Babam, soğan yiyeceğimiz zaman soğana bıçak vurdurmaz bir yumrukta soğanı ezerek kendisi parçalardı. Adeta balyoz gibi kullanırdı yumruğunu. Şimdi bunların bilimsel açıklamalarını okuyunca yapılanın ne kadar doğru olduğunu anlıyoruz. İşte geleneksel bilgi bu yüzden çok çok önemli. Şimdi de neden sarımsak ezilmeden kullanılmaz bilimsel açıklamasını okuyalım.
"Sarımsak/soğan grubunun faydalarını hepimiz biliyoruz. Kükürt (sülfür) sağlayan bu grup, glutatyon üretimine destek verir. Ancak, sarımsağı sarımsak yapan asıl faydalı madde, allicin’dir. Allicin de, sarımsağın içinde hazır olarak bulunmaz. Aynen brokoli/lahana örneğindeki gibi (1), hammadde allicin’den allicinaz enzimi yoluyla elde edilir. Bu nedenle, sarımsağı da doğrayarak deyilde , mümkün olduğunca ezip hücre yapısını bozarsanız ve 10 dakika beklerseniz, artık besin kaybı olmadan pişirebilir yada tüketebilrsiniz. Çünkü artık allicin elde etmişsiniz demektir ve bu molekül ısıya dayanıklıdır. Sarımsaktan gerçek anlamda faydalanmanız için bu şart. Demek oluyor ki, bazılarının yaptığı gibi sarımsağı bütün olarak yutmak da iyi bir yol değil: Hücre yapısı intakt kalıyor ve allisin üretimi ortaya çıkmıyor. Soğanda ise esas amaç zaten ısıya dayanıklı olan quercetin olduğu için, bu seremoniye pek gerek yoktur."
Alıntı.
NOT; Tabiki ithal sarımsak deyil , yerli sarımsak kullanıyoruz.Alıntıdır.

Günün Diğer Haberleri