CİDDİ BİR SINAVDAN GEÇİYORUZ...

CİDDİ BİR SINAVDAN GEÇİYORUZ...
CİDDİ BİR SINAVDAN GEÇİYORUZ... Menekşe Yalçın

2020 yılı gerçekten Allah tarafından birçok sınava tabi tutulduğumuz bir yıl oluyor. Depremler, savaş, şehitler derken şimdi de virüs… Çin’de görülen ve ardından da Avrupa’ya sıçrayan coronavirüs tüm dünyada korku saçıyor. Virüs ülkemizde de görüldü. Herkeste bir panik havası. Her yer dezenfekte ediliyor. Önlem amaçlı bazı ülkelere uçak seferleri durduruldu. İnsanlar da kendi çapında önlem almaya çalışıyor. Cep telefonlarını kolonya ile yıkıyor, paralar yıkanıyor. Kolonyalar, dezenfektanlar, eldivenler, maskeler… Elimizden düşmüyor.

Bu ciddi bir sınav bize aslında! Baktığımız zaman yıllardır gripten binlerce insan ölüyor. 2020 yılının ilk iki ayında dünyada yaklaşık 69 bin kişi bildiğimiz gripten ölmüş. 716 bin kişi sigaradan ölmüş. Coronadan ölüm sayısı yaklaşık beş bin. Peki ne oldu? İnsanlar gerçekten ilk defa ölümden korktular.
Mekke, Medine’ye çocuklarla gitmiştik birkaç yıl önce. Dönüşte hepimiz hasta olduk. Klima hastalığı dediğimiz hastalığa yakalandık. Hacdan ya da Umreden dönüp de hasta olmayan yok ki. Yaşlıların bir kısmı orada yoğun bakımlarda zatürreden ölüyor. Ne oldu da birden Mekke boşaldı, ibadete kapatıldı. Turizm bitti, uçağa binemiyoruz?

Bundan bir mesaj çıkarabilecek miyiz? Bence çıkarmamız lazım. Bu hastalık da unutulacak tıpkı HIV gibi. İlk HIV vakasında herkes şok olmuştu. Sonra SARS, Ebola çıktı. Hepsi unutuldu. Bu da unutulacak. Ama ilk defa tüm dünyada bu kadar yaygın görülen bir virüsle karşılaşınca insanlar aynı filmlerdeki komplo teorilerinin benzerini üretmeye başladılar. Dünya nüfusunun bir kısmını yok edip seçilmiş bir ırkla yeni bir dünya oluşturmak senaryoları konuşuluyor. Biyolojik silah senaryoları çiziliyor. Daha neler neler…

Peki biz insanoğlu… Kafayı bütün bunlara yoruyoruz ama kendimize, özümüze, kalbimize dönüp bakıyor muyuz? Vicdan muhakemesi yapmamız gerekmiyor mu artık? Doğayı kirlettik, yok ettik, güçsüzü ezdik, hayvanları öldürdük, ekonomik çıkarlar için birbirimizi yiyoruz, herkes herkese kazık atıyor… Yıllardan beri güçsüze yapılan eziyetleri dünya olarak sadece izledik. Hala da izliyoruz. Burnumuzun dibinde bir dram yaşanıyor. İzliyoruz… Afrika’da açlıktan coronadan kat be kat fazla insan ölüyor her gün. İzliyoruz… Çin’in Uygur Türklerine yaptığı zulmü dünya görmüyor. İzliyoruz… Toplu katliyamlar oluyor. Terör diyoruz ve sadece izliyoruz. Şehitler düşüyor. İki gün sosyal medyada bayrak paylaşıp sonra unutuyoruz. Sıradanlaştırıyoruz. İzliyoruz… 2014 yılında sembol olmuştu söyledikleri 3 yaşındaki Suriyeli çocuğun. Ölmeden önceki son sözleri” Gidince Allah’a her şeyi anlatacağım” olmuştu.
Bakın dünyanın süper güçlerine. Çin, Amerika, Avrupa… Elleri kolları bağlandı adeta. Anlı şanlı Avrupa her zaman her konuda çok donanımlıdır. Hemen her konuda önlem alırlar. Avrupa’nın devleri tökezledi bu sefer. Corona Avrupa’yı kastı kavurdu. Elleri kolları bağlı bir şey yapamıyorlar. Hekimlerin nedense hep dinden uzak oldukları düşünülür. Kendi aralarında bile maneviyatı güçlü olanlar yadırganır. Oysa hekimlik maneviyatla daha güçlenir. Ben bu hekimlerdenim. Birileri yadırgayacak diye manevi yönümü hiç gizlemedim. Dinime düşkünüm, ibadetime düşkünüm ama yobaz değilim. Beni bilen bilir. O yüzden bir hekim olarak bu virüs meselesinin manevi yönünü özellikle ele almak istedim. Her şeye göz yuman, her zulme göz yuman sözde süper güçler neden elleri kolları bağlı? Sineğin Firavun'u alt etmesi hikayesi misali. Biraz tefekkür etmeli yani.

Biz kirlendik dostlar. İnsanoğlunun kalbi kir bağladı. Sadece doğaya, çevresine değil en çok da insanın kendisine zarar veriyor bu durum. Vicdan muhakemesi yapmamız gereken bir dönemden geçiyoruz. Hepimiz… Ders çıkarmamız lazım hepimizin. İnsana insan gibi davranmayı öğrensek bence dünya da temizlenir. Biz önce adam olalım, insan olalım. Birbirimize saygı duyalım, hoşgörülü olalım, birbirimize sarılmayı öğrenelim yeniden.
İnsanlar şimdi bu hastalıktan korkuyor ya. Bu hastalığın sağlıklı bir insanda ölüm riski binde 3. Yüksek riskli hastalarda yüzde 3. Bence sorun şu. Basın ve global medya bu olayı köpürtüyor. Yüzbinlerce insan bu hastalığa yakalandı ölüm sayısı beş bin. Vah vah ne olacak sonumuz demek çok saçma. Birileri düğmeye bastı. Basın da bunu aldı köpürttü. Türkiye’de birkaç tane görüldü diye şimdi herkes panik halinde. Panik olmaya gerek yok. Herkes üstüne düşeni yaparsa bunu zaten milletçe atlatırız. O zaman önlemimizi alacağız ve panik yapmayacağız.

Bunu yaparken de lütfen şunları da düşünelim. Ölümü unuttuk, dini unuttuk, gelenek ve görenekleri unuttuk. hijyen ve sabun eksik olmayacak Evde ailecek oturmayı sohbet etmeyi unuttuk. Coronavirüs belki bizi tekrar aile olmaya sevk ediyor şimdi. Kalabalıklara çıkmayın, gezilere gitmeyin deyince herkes mecburen evde oturuyor ya ben vallahi bu duruma sevindim. İşin mizah kısmı tabi ki bu. İnşallah kimse hasta olmaz.
Bu süreçte yadırgadığım bir başka olay da insanların makarnaya hücum etmesi. Market raflarında makarna kalmamış. Çok iç açıcı olmayacak belki ama beklenen büyük depremi hatırlatmak isterim. O zaman ne yapacağız. Yüz binlerce insan ölebilir. 99 depreminde yaşadık biz bunu. Biz ne yapıyoruz böyle? Lütfen bir sorgulayalım?
Kalın sağlıcakla...
Prof. Dr. Yusuf KALKO

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
12 Bin TL Taksitle Ev Sahibi Olma Fırsatı Başladı!
12 Bin TL Taksitle Ev Sahibi Olma Fırsatı Başladı!
Araçlarda Alkol kilidi zorunlu oluyor: İşte şaşırtan fiyatlar!
Araçlarda Alkol kilidi zorunlu oluyor: İşte şaşırtan fiyatlar!