Coronavirüs ve Toplumsal Kaos

Coronavirüs ve Toplumsal Kaos
Coronavirüs ve Toplumsal Kaos Menekşe Yalçın

Bu haftaki yazım normalden biraz uzun. Ama böyle bir yazıya ihtiyaç olduğunu düşündüm. Sonuçta ODM Vakfı olarak biz aynı zamanda bir sivil toplum kuruluşuyuz...

Uzmanlar olayın biyolojik nedenlerini ve korunma yollarını anlattılar...
65 yaş üstü ve kronik hastalıkları olanlarda ölümcül olduğunu, hapşırık ve öksürüklerdeki damlacıklarla yayıldığını, eşyaların üzerinde belli bir süre canlı kaldığını dolayısıyla insanlara fazla yaklaşmamamız gerektiğini, ortak mekanlarda ellerimizi sık yıkamamız ve kalabalık ortamlarda maske takmamız gerektiğini öğrendik...
Peki olayın sistemik veya psikolojik yönü ile ilgili ne biliyoruz?
Nerdeyse hiçbir şey...
“Abartmayın”, “fırsatçılar yine iş başında”, “aslında açıklanmayan şu kadar vaka varmış”, “kolonya kalmış mı”... Tepkisel boyutun ötesine geçmiyor bu konuşmalar...
Beklenmedik kaotik durumlarda ODM’ye göre sürecin adımları şöyledir. Şok-sorgulama-suçlama-bastırma-kabullenme-mücadele etme-ustalaşma-dönüşüm...
Sadece bu süreci ve olası yaşanacakları anlatmaya çalışacağım bu yazıda. Çünkü diğer sistemik açıklamalara girersek bu yazı bir kitapçığa dönüşür...

1-Şok aşaması: Bu aşamada insanlar bilinçli hareket etmezler. Genellikle panik hakimdir. Kaçma, savaşma ya da donup kalma davranışı şeklinde kendini gösterir.
Grup davranışları senkronize olma eğilimindedir ve bu yüzden panik yapan birileri varsa diğerlerini de paniğe sürükler. Marketleri yağmalayanlar bu kişiler. Çünkü kaotik durumlar düzensizlik yaratır ve canlılar güvende hissetmek için düzen ararlar...
Bu durumda birilerinin ne yaptığını biliyor gibi davranmaları çok önemlidir. Çünkü panik durumunda insanları sakinleştirmenin iki yolu vardır. Ya siz sakin duracaksınız ve size uyum sağlayacaklar ya da doğrudan talimat vereceksiniz. Bu talimatların “Bilim kurulu” gibi bilim adamlarından gelmesi gerekir. Yoksa bu boşluğu işgüzarlar, panikçiler, ego tatmincileri, komplo teorisyenleri vb. doldurur...

2-Sorgulama Aşaması:Biz başımıza gelenleri anlamaya çalışırız. Çünkü yaşadığımız duruma cevap verebilmemiz için önce ne olduğunu anlamamız gerekir. Bu durumda kişi “bu niye beni buldu?” sorusunu sorar...
Bu aşamanın da objektif gerçeklikle doldurulması gerekir. Bu konuda okuduğum en makul açıklama şuydu. “Virüsler içine yerleştiği konakla (yarasa, domuz vb) simbiyotik bir ilişki kurarlar. Yani onun ölmesini istemezler. Çünkü onu öldürürse kendisi de ölür. (Bu noktada kanserden ayrışıyorlar) Bu yüzden virüsler birlikte yaşadığı canlı için öldürücü değildirler. O canlıdan bir başka canlıya geçerlerse başlangıçta öldürücü olurlar. Zamanla hem virüs hem bu yeni canlı türü mutasyon geçirerek bir arada yaşamayı öğrenirler”...
Yani bu bizi özellikle bulmadı. Yaşamın doğası böyle...

3-Suçlama aşaması:Kaos veya travma durumlarında başımıza gelenin yarattığı negatif duygunun enerjisini yönlendirecek bir hedef ararız. Maruz kaldığımız durumu birilerine ödetmek isteriz. Bu insanca bir dürtüdür ama bu tür durumlarda pek sonuç vermez.
Korkuyu öfke takip eder. Ya birilerini ya da kendimizi suçlarız. Bu aşama tehlikelidir çünkü uzun sürerse şiddete dönüşür.
Hatırlarsanız önce Çinlileri suçladık. Sonra İtalyanlar ve İranlılar geldi. CHP’yi suçlayanlar bile oldu. (Bir CHP milletvekili İran’a gitti diye suçlandı. Gitmemiş.) Şimdi fırsatçılara yöneldik. Bu süreç yakında ekonomiyi etkileyince başkaları da suçlanacak...
Suçlama bir savunma mekanizması olup sorunları çözmez...

4-Bastırma aşaması: Bu aşamada insanlar gerçeklerle yüzleşmek istemedikleri için kafalarını kuma gömmeyi ve hiçbirşey yokmuş gibi davranmayı seçerler. Bu bir başka savunma mekanizması olup suçlama kadar tehlikelidir. Çünkü yüzleşmediğiniz sorunu çözemezsiniz. Sorun bu arada daha da büyür. İtalyanlar ve İranlılar “abartmayın” diyerek bu hatayı yaptılar. Yüzleşmekte geç kaldılar...

5-Kabullenme Aşaması: Bu aşamada gerçekle yüzleşiriz. Ya başka çaremiz kalmadığı için ya da gerçekçi olduğumuz için. Çözümün başlangıcı aslında burasıdır.
Dünya Sağlık Örgütü sorunun tanımını epidemikten (salgın) pandemiğe (global ve kontrol dışı salgın) yükselterek çok doğru bir iş yaptı. Böylece tek tek ülkelerin ilk 4 aşamada dolanıp durmalarının önüne geçti...
Bu aşamaya gelmekte zorlanan bireyler genelde iki gruptur. İlki “Abartanlar” diğeri “Abartmayıncılar”... Her iki grup da tehdit algısı objektif olmayanlardır. Abartanlar anksiyeteli, abartmayıncılar fazla rahat olanlardır...
Anksiyeteyi engelleyen objektif tehdit algısıdır yani “gereği kadar” endişelenmektir. 65 yaş ve üzeriyseniz, koroner yetmezlik, diabet vb. sorunlarınız varsa aşı bulunana kadar risk almayın. Bu tür yakınlarınızla birlikte yaşıyorsanız ya da bulaştırma ihtimaliniz yüksekse onlar adına siz de risk almayın. Havaalanlarında maske takın. Normal hijyene dikkat edin. Ama bunun dışında panik atak olacak bir durum da yok ortada.
Abartanlarla abartmayıncılar sorunu ve çözümleri yaşadıkça ortada buluşmaya başlarlar. Ancak sistemde belirsizlik sürdükçe bu ortada buluşma süresi uzayabilir. Sıradışı her gelişme bu süreyi uzatabilir. Örneğin ilk vakanın görülmesi, ilk ölüm olayı, kuluçka süresi sonunda belli bir sayıyı aşan yayılma sayısı, ünlü birinin ölmesi, başka illere sıçrama vb. insanları yeniden sorgulama aşamasına geri götürüp önceki aşamaları tekrar etmelerine neden olabilir. Bu yorucu bir dönem olabilir...
Bu dönemde bu tür insanlardan kendinizi koruyun. Her iki tipi de fazla ciddiye almayın...

6-Mücadele Aşaması:Sorunla yüzleştikten sonraki adım doğru şeyleri yapmaktır. Bu hastalığı tanımak ve gereken alışkanlıkları kazanma aşamalarıdır.
Hastalığı tanımaya devam ediyoruz. Henüz ilk konak ve aşı bulunmadı. Ama bazı şeyleri biliyoruz;
Risk grubunda tecrit, diğer insanlara 1 metreden fazla yaklaşmama, kişisel hijyene dikkat, kalabalık ortamda maske takmak gibi önlemler bunlar.
Bu önlemler sağlık sisteminin ani vaka yığılmalarıyla çökmesine de engel olacaktır.
Ama bunları toplumca alışkanlık haline getirmek de gerekiyor. Bu biraz zaman alacak gibi görünüyor. Çünkü herkes aynı farkındalık düzeyinde değil...

7-Ustalaşma:Muhtemelen aşının bulunması ve koruyucu hekimliğe geçilmesiyle başlayacak bu dönem. Virüs sürekli takip edilerek mutasyonlar erken yakalanacak, insanlar bilinçlenecek vb. Henüz burası uzak görünüyor...

8-Dönüşüm: Kalıcı çözümün olması ancak bir paradigma değişikliğiyle mümkün. Bu yaşamın doğasını daha iyi anlamak, insanlık olarak eko sistemle bir bütün olduğumuzu kavramak, doğal dengelerle oynayamayacağımızı anlamak, kapitalizmin sürdürülebilir olmadığını anlamak gibi daha üst farkındalık seviyeleri.
Şimdilik bu noktadan çok uzağız ama nihai çözüm için varmak zorunda olduğumuz yer de orası. Zaten oraya ulaşamazsak insan türünün geleceği de şüpheli görünüyor...

Özetlersek;
-Korkun ama panik olmayın...
-Duygularınızdan çok aklınızla hareket edin...
-Sürüye dahil olmayın...
-Küçümsemeyin de abartmayın da...
-Aşı bulunana kadar risk grubundakileri extra kollayın...
-Bu aşamaları toplum olarak tek tek geçeceğimizi ama herkesin aynı hızda ve aşamada olmayacağını da unutmayın...

Sevgiler. Tamer

Not: Kaosu biraz olsun yatıştırmak için yazıyı paylaşabilirsiniz. İnsanların bu dönemde sağduyulu açıklamalara çok ihtiyaçları var.

Alıntı: Tamer Dövücü 

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
12 Bin TL Taksitle Ev Sahibi Olma Fırsatı Başladı!
12 Bin TL Taksitle Ev Sahibi Olma Fırsatı Başladı!
Araçlarda Alkol kilidi zorunlu oluyor: İşte şaşırtan fiyatlar!
Araçlarda Alkol kilidi zorunlu oluyor: İşte şaşırtan fiyatlar!