Amerikan tv kanalında konuşan bir profesörü dinliyorum.

Şöyle diyor:
-Evrende milyarlarca galaksi var. Sadece dünyamızın da içinde bulunduğu Samanyolu Galaksisinde yüz milyarlarca yıldız var.
Bu yıldızlardan bir olan kutup Yıldızı uzay açısından bakıldığında bize burnumuzun dibinde gibi denecek kadar yakınlıkta. Buna rağmen bizim Kutup Yıldızına ışık hızında bile gitmemiz 450 yıl sürer…

Sonra kanal değiştirip, Türk televizyonunda konuşan bir Türk Profesörü dinliyorum.
Şöyle diyor:
-Birgün Malik Bin Halis devesi ile çölde ilerlerken bir karıncaya rastlar.
Maliki Bin Halis sorar:
“Eyy karınca, nereden gelip nereye gidersin”….*(alıntı)
.

İkisi de Profesör, ikisi de bilim insanı, ikisi de akademisyen ama !..
Batı uygarlığının yetiştirdiği bilim insanı nelerle uğraşıp, nelere kafa yoruyor, bizim İslam Uygarlığının yetiştirdiği (istisnalar hariç) sözde bilim insanı neleri ezberleyip inanarak, insanları uyutmaya çalışıyor.

Atatürk ne diyor:
“Eğitimdir ki, bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüce bir sosyal toplum halinde yaşatır veya bir milleti esaret ve sefalete terk eder”.

Geri kalmışlığımızın, uygarlıktan nasip almayışımızın, sefil ve mutsuz oluşumuzun nedenini şimdi daha iyi anladık galiba...
.
*muzaffer yıldırım