DOMUZ ETİ HİKAYESİ

DOMUZ ETİ HİKAYESİ
DOMUZ ETİ HİKAYESİ Menekşe Yalçın

Sümer mitolojisinde Tammuz'un diğer adı -daha doğrusu bir başka söylenişi- Domuzi'dir. İnanca göre Tammuz ve onun bir sonraki versiyonu olan Adonis (Attis, Adon), vahşi bir domuz tarafından katledilir.
Domuzu mitolojide günahkar, dinlerde haram yapan bilinçaltında yatan 'Tanrı katili' sıfatıdır.
Mezopotamya’da domuz katil sıfatı ile nefret edilirken Antik Mısır’da ise sıcakların etkisiyle yenmeyen ve tüketilmeyen bir hayvan cinsiydi. Özellikle suya çok ihtiyaç duyan bir hayvan olması, (Domuzlar, ter bezleriyle kendilerini soğutamamaktadırlar, bu yüzden önemli derecede su içmeye ihtiyaçları vardır) sıcak yerlerde beslenmesini zorlaştırırdı. 
Mısır’dan çıkarak kendilerine yeni yurt edinen Yahudiler de domuz beslemekten kaçınıyorlardı. Henüz bir yasak yoktu ama yine de domuz beslemek ekonomik olarak onlara uygun gelmiyordu. Özellikle Hz. İbrahim döneminden itibaren sürü olarak kullanılması uygun olmayan domuz yerine koyun ve keçi gibi küçükbaş hayvanlarla geçim sağlanmaktaydı.
Asur Kralı Salmanassar’dan sonra ikinci kez MÖ 586 da Nabukadnezar tarafından Babil’e getirilen esir Yahudiler işçi olarak çalıştırılırken ülkede yaşadıkları süre içinde Sümerlerden ve Asurlardan kopyalanmış Babil tanrılarını ve dinlerini tanımaya başladılar. 80 yıl sonra Medlerin Babil’i yıkmasıyla ülkelerine dönen Yahudiler öğrenmek zorunda kaldıkları Sümer dinine ait tüm detayları Tevrat’a işleyerek yaşam tarzlarını buna göre değiştirmek durumunda kaldılar. Eskiden domuz beslemeyen Yahudiler artık domuz eti yemeyi de yasaklamışlardı. Böylece ilk Semavi din olan Yahudilikte domuz eti yemek yasaklanmıştı.
Hristiyanlığın başlangıcı İsa’nın peygamber olması ile değil, bilakis İsa’nın ölümünden yaklaşık 30 yıl sonra eski bir haham olan Saul’un adını değiştirerek Pavlus yapması ve İsevi inanışa geçmesi ile başlamıştır. İsa doğduğunda Yahudi idi ve doğumundan kısa bir süre sonra sünnet olmuştu. İsa hayatı boyunca asla domuz eti yememişti. Çünkü İsa yaşadığı sürece dinibe bağlı çok iyi bir Yahudiydi. Çarmıha gerilip ölümünden sonraki süreç içinde Pavlus adını alan Tarsuslu Saul, Anadolu’da İseviliği yaymaya çalışırken ortaya koyduğu kuralların yadırganması ve kabul edilmemesi üzerine kendi başına reform girişimlerinde bulunmuştur. En belirgin olanlarından biri sünnet diğeri de domuz eti yememektir. Pagan dinlerine sahip Anadolu insanına sünnet olmaları söylendiğinde buna anlam veremeyen insanlar direkt olarak reddettikleri bu kuralın kaldırılması sonucunda daha sıcak bakıyorlardı. Ayrıca domuz etinin yasaklanması da kimsenin işine gelmemekteydi. Mezopotamya gibi kurak olmayan Anadolu topraklarında su sorunu yoktu. Üstelik tamamen yerleşik düzende tarım ile uğraşan insanların göçebe olmadıkları için sürü yetiştirmeleri de gerekmemekteydi. İhtiyaçları olan en ekonomik beslenme şekli ile kendi dışkısı ile bile beslenebilen ve her yılda 3-4 doğum yapabilen ve her bir doğumda yaklaşık 20 ye kadar yavru doğurabilen domuz evin et ihtiyacını karşılayabilmekteydi. Bu yüzden bu yasak Anadolu insanının hiç işine gelmiyordu. Pavlus çareyi domuz beslemeyi serbest bırakmakta buldu. Bu yüzden Hristiyanlar domuz eti yiyebilirler.
Türklerin domuz etini tercih etmemesinin en büyük sebebi yine sürü hayvanı olmamasından kaynaklanmaktadır. Orta Asya’dan bu yana domuz hiçbir zaman beslenecek hayvan olmadı Türkler için.
Arapların domuz yememeleri de aynen Mısır da olduğu gibi aşırı su ihtiyacı olan bir hayvan olması sebebiyle domuz yerine suya en az ihtiyacı olan deve tercih edilmiştir. 

Sedat Karadayı

DOMUZ ETİ HİKAYESİ
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Bu kişilerin emekli aylığına ek zam geliyor
Bu kişilerin emekli aylığına ek zam geliyor
En düşük emekli maaşı ne kadar olacak?
En düşük emekli maaşı ne kadar olacak?