15. yüzyılın başından itibaren Osmanlı ordusunda Balkan kökenli “deliler” diye bir bölük
oluşturulmuştu. Gözü pek, hiçbir şeyden yılmayan ve akıllarına ne eserse yapan bu askerlere
“deliler” denmesinin bir nedeni cesaretleri, bir nedeni de garip giyimleriydi. Başlarına pars veya
benekli sırtlan postundan yapılma başlıklar takar, ayı, pars, aslan veya sırtlan postundan yapılmış
şalvarlar giyerlerdi. Giysilerinde kullandıkları tüm postlar kılları dışarıya dönük giyildiği için,
delileri ilk görüşte gerçek hayvanlardan ayırmak da kolay değildi. Delilerden başarılı olanları
‘ağa’ olur, ağaların en başarılısı da ‘delibaşı’ sıfatı kazanırdı. Törenlerde koruma olarak
sadrazamın önünden yürüyen deliler halk tarafından da cesaretleri nedeniyle büyük saygı ve
takdir görürlerdi. Bazı Osmanlı padişahlarının, özellikle de III. Selim’in kılık değiştirip halk
arasında gezeceği zaman sık sık ‘deli’ kıyafeti giydiği söylenmektedir.
Yaşar Ekrem Koçu - Tarihimizde Garip Vakalar