FARELİ KÖYÜN KAVALCISI / BİR MASALIN GİZLEDİKLERİ:

FARELİ KÖYÜN KAVALCISI / BİR MASALIN GİZLEDİKLERİ:
FARELİ KÖYÜN KAVALCISI / BİR MASALIN GİZLEDİKLERİ: Menekşe Yalçın

Fareli Köyün Kavalcısı olarak bilinen masalı hepimiz biliriz; Almanya'nın fareler basan Hameln kasabasında geçen olayları anlatır…

Grimm kardeşlerin derledikleri 1816 yılında bastıkları kitapta yer alan masalın asıl adı Rattenfänger von Hameln yani Hameln'in Sıçan Avcısı’dır. Aynı masal İngiliz şair Robert Browning tarafından “The Pied Piper of Hamelin” (Hamelin’in Alacalı Kavalcısı adıyla yeniden yazılır, masalı manzum olarak yazan Browning fazladan bir heceye ihtiyaç duyduğu için Hameln adını Hamelin olarak değiştirir).
Masal ilk bakışta basit bir halk hikâyesi gibi dursa da tarihi kroniklerde yer alan Hemeln kasabasının kayıp 130 çocuğu ile ilgilidir.
Çocukların kaybıyla ilgili kroniklerde farklı rivayetler yer alır. Bu rivayetlere göre;
26 Haziran 1284 günü Hameln kasabasının çocukları sokaktan gelen kaval sesinin büyüsüne kapıldılar. Kasabanın içinden geçen 30 lu yaşlarında iyi giyimli bir adam tüm çocukları arkasında topladı. Çocuklar şehrin dışındaki Koppelberg adlı tepeye çıkıp mağarada kayboldular, heyelan da arkalarından yolu kapattı. Yalnızca iki çocuk çıplak halde geri döndü, çünkü biri kör öteki de sağırdı (bir başka versiyona göre biri topaldır). Kasabaya dönüp olayı anlatan bu çocuklardı. Olay 26 Haziran 1284 târihinde "Saint John ve Saint Paul" gününde yaşanıyor. 1300 yılında yapılan ve 17. yüzyıla kadar kasabanın Pazar Kilisesinde tutulan bir vitray pencerede yaşanan olay tasvir edilmiştir.
Hameln kasabasının 1384 yılına ait kroniklerinde ise "çocuklarımızın gidişinden bu yana 100 yıl geçti.” ibaresi geçiyor.
16.yy'da kasaba girişine yeni bir kapı inşa edildiğinde ise üzerine şöyle yazılmış "1556, büyücünün 130 çocuğu kasaba dışına sürüklemesinden 272 yıl sonra bu giriş yapıldı."
Bir başka Alman kasabası olan Lunenberg kasabasında Latin bir tarihçinin yazdığı kroniklere göre yine iyi giyimli bir adamın Hameln'e gelerek 130 çocuğu kavalı ile peşine takarak kaçırdığı anlatılıyor.
On iki yıl sonra, Swabia Kontu Froben Christoph von Zimmer tarafından yazılan Zimmer kroniğinde, hikayeyi sıçanların dahil edilmesiyle genişletiliyor.
Bir Ortaçağ masalı olan Fareli Köyün Kavalcısı dönem hakkında ince detaylar sunar. “Avrupa’nın karanlık yıllarında” kedilerin şeytanla özdeş canlılar sayıldığı ve bu yüzden öldürüldükleri bilinir. Kedilerin yok edilmesinden sonra, kentleri farelerin basması ve vebanın yayılması, doğal bir sonuçtur. Açıkçası, bu çocuk hikâyesinin varoluşu da bu temel üzerinde şekillenir. Bununla birlikte masal, daha sert tarihi gerçekleri de ortaya çıkarır.

“…Yürüyorlar hiç görmedikleri ülkelere
Silahlı yeni yetmeler, savaşçılık oyunu gibi
Hepsi bir çocuklar ordusu
Kader kurbanı değil bu oyunun kurbanları…”
Rock müzisyeni Sting’in seslendirdiği şarkı, çocukların asıl dramını anlatır. Çocukların dahil olduğu Haçlı Seferlerini…
Batı dünyası içinde bulunduğu sefaleti, kutsal bir amaca yükleyince ortaya Haçlı Seferleri çıkar. Tarihin en büyük hareketlerinden biri sayılan Haçlı Seferleri iki yüz yıla yakın bir süre yeryüzünü kan ve gözyaşına boğup taş üstünde taş bırakmaz. 1096-1272 yılları arasında gerçekleşen Haçlı seferleri içinde “Çocuk Haçlıların” seferini ise, ayrı bir başlık altında incelemek gerekir.
Avrupa’nın iki ayrı ülkesinde “aynı anda” kışkırtılan çocuklar, kendi aralarında örgütlenmeye başlar. Kayıtlara göre 1212 yılında, Fransa’da Stephan ve Almanya’da Nicholas adlı iki çocukla başlar hikaye. Öyküleri aynıdır bu çocukların 12 yaşlarındaki her iki çocuk da çobandırlar ve her ikisi de rüyalarında Hz. İsa’yı görürler. Çocuklar, etkisinde kaldıkları rüyayla kısa süre içerisinde başkalarını da etkilerler. Vaazlar vermeye başlarlar. Kendilerini dinleyenlerin sayısı her geçen gün artar. Sadece çocukları değil, yetişkinleri de büyülerler. Fransa’nın dört bir yanından gelen çocuklar Stephan, önderliğinde toplanır. Almanya’da da Köln’e çocuklar akar, sokaklar bir insan seline dönüştüğünde Nicholas yürüyüşü başlatır. Artık “kutsal savaşta” söz onlarındır. Kasabalardan, köylerden geçip şehirleri arkalarında bırakırlar. Çocukları, bu trajik yolculuğa teşvik edenlerin sayısı, onları engellemeye çalışanlardan çok daha fazladır. Din tacirleri de onların yanlarında bulunmuş ve geçtikleri yerlerdeki başka çocukları da ‘çaldıkları borularla’ bu kutsal savaşa davet etmişlerdir. Talihsiz zavallıların, bizzat aileleri tarafından teşvik edildikleri de bilinir. Çocuklardan oluşan Haçlı Ordusu’nda hem yoksul hem de zengin ailelerin kız ve oğulları vardır.
Kudüs’ü fethetmek için yola çıkanların hiçbiri Kutsal Şehri uzaktan bile seyredememiştir.
Uzun yol, sıcak hava, açlık ve susuzluk… Çok geçmeden inanç hayal kırıklığı ve korkuya dönüşür. Çocukların pek çoğu henüz Basel’e bile varmadan yaşamını yitirir. Kimileri Alp Dağları’nda donar. Sayıları ölümler nedeniyle azalan çocuklar evlerine dönmek isterler. Aralarından çok azının ailelerine ulaşabildiği bilinir.
Almanya ve Fransa’da, yitip giden çocuk sayısı “binlerle” ifade edilir.
Haçlıların geçtiği bazı bölgeler ve buralardan alınan çocukların sayısı açıkça tespit edilebilmiştir. Belgeler, Almanya’nın Hameln bölgesinden de yüzden fazla çocuğun Haçlı Ordusu’na katıldığını göstermektedir. Hameln Köyü, aynı zamanda Fareli Köyün Kavalcısı masalının geçtiği yerdir!
Masallar gerçeklerden beslenir. ‘Borular çalınarak’ çağrı yapılan çocuklar ve Hameln’den alınan 130 çocuk! Çocuklarını kutsal savaşa gitmeleri için teşvik eden ailelerin, vicdan azaplarını bastırabilmek için kendi yarattıkları bir masala sığınmış olmaları muhtemeldir.
Hikâyenin çocuklar için uyarlanmış daha sonraki versiyonlarında ise karanlık yönü tamamen gizlenerek çocukların köylerine geri döndüğü bir hale evrilir.
Nuray Kaygaz

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR X
Bu kişilerin emekli aylığına ek zam geliyor
Bu kişilerin emekli aylığına ek zam geliyor
En düşük emekli maaşı ne kadar olacak?
En düşük emekli maaşı ne kadar olacak?