Yıl 1979. Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde okullarda İstiklal Marşı söylenmemesi üzerine okullarda İstiklal Marşı söyletip göndere Türk bayrağı çektirdiği için tehdit almaya başlamıştı.
O dönem "Apocular" olarak adlandırılan PKK'lı bir grup Asteğmenin içinde bulunduğu aracı durdurup Asteğmen İlyas Bayraktutan'ı kaçırmıştı. Milliyet Gazetesi'nin 18 Temmuz 1981 tarihli sayısında yer alan Apocular yazı dizisinin 4. bölümü aynen şu şekildedir.
"Asteğmen İlyas Bayraktutan'ın içinde bulunduğu aracın yolu kesilmiş birkaç gün sonra 'Halk Mahkemesi' olarak kullanılan bir mağaraya götürülmüş Asteğmen.
Önce asmışlar bir çengele, sonra kasıklarına, kulak arkalarına, kaburgalarına şişler sokmuşlar. Bazı organlarını kesmişler. Saatler süren işkence sonunda kendini kaybetmiş Asteğmen.
Bunun üzerine indirmişler Asteğmeni asılı durduğu çengelden, iki tane uzun tahtaya bağlamışlar yarı canlı bedenini ve kızak gibi tandır ocağına kaydırmışlar. Yarı canlı Asteğmen ocağın içindeki odunlarla birlikte yanmış. Sonra çıkarmışlar tanınmaz hale gelen, kömürleşen bedenini ocaktan, Ceylanpınar'a götürmüşler ve Devlet Üretme Çiftliği'nin kuyusuna atmışlar.
İşte Apocular... Nam-ı diğer pekeke..."
Vatan uğruna, bayrak uğruna can veren yiğitleri unutmayın...
Biz hiç unutmuyoruz!
Ne apo piçini,
Ne apocu piçleri,
Ne ayağına gidip çiçek veren yavşakları,
Ne onun mektubunu meydanlarda okutanları,
Ne de o piçin piç kardeşini televizyonlarda konuşturanları!!!