Kızı, oğlu, gelini, damadı ve torunları toplanmış pür neşe tatile gitmeye hazırlanıyorlardı. Seksen yaşındaki yaşlı adam karısını iki yıl önce kaybetmiş, ayaklarından rahatsız olduğu için tek başına kalamayınca çocuklarının yanında kalmaya başlamıştı. Üç ay oğlu, üç ay da kızı olmak üzere sırayla bakıyorlardı. Ama buna da bakma denmezdi çünkü her gün duyduğu iğneli sözler yaşlı adamı yaşamdan soğutmuş mecbur kalmadıkça konuşmaz olmuştu. İşte şimdi de tatile gitmeye hazırlanıyorlardı. Yaşlı adam içinden dur bakayım beni ne yapacaklar diye düşündü. Çünkü fısıldaşmalar çoğalmıştı. Zaten fazla beklemesine de gerek kalmadı. O akşam sofrada oğlu baba biz iki haftalığına tatile gidiyoruz senin durumun malum onun için bizimle gelemezsin ama merak etme sana iki haftalığına bir bakıcı tutacağım biz dönene kadar o sana bakar deyince yaşlı adama söyleyecek söz kalmamıştı mecburen ,"Öyle olsun oğlum siz rahatınıza bakın" dedi. Oysa içinden beni de götürseniz nereniz eksilir, ben de içerde oturmaktan bıktım deniz havası bana da iyi gelir bir iki insan görür içim açılırdı ben sizleri büyütmek için gece gündüz çalışmaktan tatile gitmeye bile vakit bulamadım hem şunun şurasında ne kadar ömrüm kaldı ki diye düşünüyordu. Babası içi acıyarak bunları düşünürken ,oğlu da oh be kolay atlattık iyi ki ben de geleceğim diye tutturmadı diye düşünüp seviniyordu. İki gün sonra...DEVAMI ÇOK İBRETLİK