İki gün sonra adet yerini bulsun gibilerden babalarıyla üstünkörü vedalaşıp gitmişlerdi. Tuttukları bakıcı yabancı uyrukluydu. Yaşlı adam onun yaptığı yemekleri yiyemiyor çoğu zaman aç yatıyordu. Aradan bir hafta geçmişti o gün yaşlı adam kendini hiç iyi hissetmiyordu en yakın arkadaşına telefon edip durumunu anlattı. Yarım saat geçmeden arkadaşı gelmişti. Yaşlı adam kesik kesik nefes alıyor konuşmakta güçlük çekiyordu.
Arkadaşı onun o-leceğini anlamıştı ama kendini zorlayarak metanetini korumaya çalıştı. Yaşlı adama çocuklarına haber vereyim gelsinler dedi. Yaşlı adam, “Hayır arkadaşım, onları çağırma rahatları bozulmasın eğer bana bir şey olursa o zaman söylersin. Sen beni yalnız bırakma yeter” dedi. Önceden hazırlayıp yastığının altına koyduğu parayı arkadaşına verip “Beni benim paramla gömün. Ben o-lümün çocuklarıma yük olmasın istemiyorum.” dedi. Yaşlı adam her ne kadar çağırma dese de arkadaşının içine sinmemişti gizlice telefon edip babasının durumunu oğluna bildirince oğlu keyfi kaçmış bir ses tonuyla, “Sen ona bakma numara yapıyordur onu getirmedik diye huzurumuzu kaçırmak istiyor.” diye cevap verdi. Bu cevabı duyan adam içinden, sizin gibi evlatlar olmaz olsun; ben tanıdım tanıyalı babanız değil huzur bozmak, sizi rahat ettirmek için çalıştı derken gözleri dolmuştu.