Fakat bu günün hiç de rahatlatıcı olmayacağını asla tahmin edemezlerdi. Çünkü gün henüz bitmeden kardeşler bir anda tüm dünyada ün kazandılar...
Derek balık tuttukları alana girdiğinde Justin çoktan her zamanki yerini almıştı bile. Kolunun altındaki olta takımıyla kardeşine doğru yürüdü.
Suyun kenarına bir tabure koydu ve Justin'e selam verdi. Oltaları suya atarken geçirdikleri haftadan bahsedip sohbet ettiler.
Derek'in karısı bir yemek yarışmasını kazanmış, Justin ise işyerinde bileğini incitmişti. Ufak tefek olaylar hakkında sohbet ettiler.
Ta ki bir anda uzun çalıların arasından bir ses gelene kadar
ustin ve Derek başlarını kaldırdılar. Daha önce hiç duymadıkları bir sesti bu. Devamında şiddetli bir sıçrama sesinin takip ettiği bir tür tıslamaydı.
Bunu tuhaf buldular ve bir göz atmaya karar verdiler. Bildikleri hiçbir büyük balıktan bu kadar büyük bir sıçrama sesi çıkmazdı.
Yavaşça sandalyelerinden kalktılar ve oltalarını kıyıya bıraktılar. Yumuşak, dikkatli adımlarla uzun çalılara doğru yürüdüler...
Kıyı boyunca uzanan çalıların arasında dikkatlice, adım adım yürüdüler. Tedbirli bir şekilde etraflarına baktılar ancak o sesi çıkaran yaratığa dair hiçbir iz bulamadılar.
Hayal mi görmüşlerdi? Derken tıslama sesini yeniden duydular! Korkuyla balık tuttukları noktaya geri döndüler.
Bu kesinlikle rahatsız edilmek istemeyen bir yaratıktı. Bu yüzden onu yalnız bırakmaya ve yaptıkları işe devam etmeye karar verdiler: balık tutmaya.
Ancak yaratığın iki kardeş için başka planları vardı...
Kardeşler tam sakinleşip sohbetlerine kaldığı yerden devam etmeye başlamışlardı ki o sesi yeniden duydular. Ve bu defa sanki gittikçe yaklaşıyormuş daha yüksekti.
Korkuyla etraflarına bakındılar. Bu ses nereden geliyordu? Daha da önemlisi, böyle bir sesi çıkaran kimdi ya da neydi?
Fakat endişelenmelerine bile fırsat kalmadan sorularının cevabı uzun çalıların arasından koşarak geldi...
Yoldan geçen birisi tüm olanları görmüştü ve kardeşleri uyarmaya çalışıyordu. Manzarayı fotoğraflarken gözü otların arasındaki bir şeye takılmıştı.
Bağırarak ve kollarını sallayarak kardeşleri uyarmaya çalıştı. Ancak çok geçti. Otların arasından bir anda dev bir timsah çıktı.
Büyük bir gürültüyle suya daldı ve kardeşlere doğru yüzdü...
Kardeşler, timsah onları bütün olarak yutmadan hemen önce kaçmayı başardılar. Derken hiç beklenmedik bir şey ortaya çıktı. Fotoğrafçı, timsahın orada olduğunu biliyordu.
Dev hayvan, çok büyüdüğünü düşünen bir hobi sahibi tarafından terk edilmişti. Timsahın bırakılması geçen hafta haber olmuş ve bulunduğu konum kabaca tarif edilmişti.
Bu yüzden fotoğrafçı tehlikeli sürüngeni aramak için bir haftadır kamera ve yatıştırıcı tabanca ile dolaşıyordu.
Görüntülere ek olarak nihayet yakalanan timsah bu üç adamın bir anda tüm dünyada ün kazanmasını sağladı. Pullu dev ise şimdi geçici olarak yerel bir sürüngen barınağında kalıyor ve önümüzdeki ay güzel bir doğa koruma alanına bırakılacak.