Eşinin ölümünden sonra, köydeki evinde tek başına yaşamak zorunda kalan hamile bir kadın vardı.
Kadın, gündüzleri tarlada çalışır; akşam olunca da, evinin yolunu tutardı. Bir gün, eve dönerken, yol kenarında bulduğu yaralı bir gelinciği acıyarak kucağına aldı ve eve götürdü. Evcil bir hayvan olmayan gelincik, zamanla uysallaştı. Eve ve kadına o kadar çok alışmıştı ki, kadının yanından bir an bile ayrılmaz olmuştu. Birkaç ay sonra, kadının çocuğu doğdu. Eve, neşe ve mutluluk getiren bu küçük yavrucağı gelincik de çok sevmiş, artık, ailesi olarak gördüğü bu anne ile yavrucağa gönülden bağlanmıştı. Kadın, tek başına tüm zorluklara göğüs germek ve yavrusuna bakmak zorunda olduğunu biliyordu.