Ama yakından bakınca, bir şeylerin ters olduğu fark ediliyor… Fotoğraf güzel ve hoş, müstehcenlik de yok. Bu fotoğrafa ilk baktığında Thomas, karısının güzelliği ve gününü onunla paylaşma hevesi karşısında mutluluk duymuştu. Oysa yatağın altında bir erkek eli görünüyordu.. Iris'in ikinci bir hayat sürdüğü ve gizli bir sevgilisi olduğu ortaya çıktı. Tomas ne kadar yanıldığının farkına varınca hemen boşanma davası açmaya karar verdi ve bu, hayatının dönüm noktası oldu. Thomas uzun süre bunun nasıl olduğuna dair kafa yordu. Bunca yıllık eşi onu nasıl başka biriyle aldatabilirdi. Ne düşünce ne yapsa fayda etmiyordu. Günlerden bir gün yine kafası bu sorular ve düşüncelerle doluyken biraz rahatlamak için kendini bir bara attı. Barda oturuken içkisini aldı ama o fotoğraf kafasına kazınmış gibiydi. Dönüp dönüp tekrar bakıyor, kendine resmen işkence çektiriyordu. Fakat bir an bir şey oldu... Ekranından kafayı kaldırınca gözlerine inanamadı. Kalbi hızla çarpmaya başladı… Kendi yaşlarında bir kadın bara adım attı. Tomas bir anlığına duraksadı ve sonra emin oldu. Bu kadını tanıyordu! Bu, lise arkadaşlarından biri olan Angel'dı. Tomas ve Angel daha 18 yaşındayken liseden birlikte mezun olmuşlar Angel ailesiyle beraber yurt dışına taşınmıştı. Böylece herkes kendi yoluna gitmişti… şu ana kadar. Angel aynı barda Tomas'ın karşısına çıktığında Tomas onu neredeyse tanımayacaktı. Fakat ona hissettiği aşkı hemen hatırladı ve böylece Angel'a doğru yaklaştı.
Angel'ın hayatında kimse olmadığı anlaşıldı. İşten yeni çıkmış ve birşeyler içmek istemişti. İkisinin bu kadar uzun zamandan sonra hayatlarında olan biteni konuşabilmeleri için harika bir fırsat yakalamışlardı. Angel, Tomas'ın boşandığını duyunca şaşırdı. Geçen tüm seneler boyunca Angel, gizlice Tomas'la tekrar birlikte olabilmeyi umuyordu. O an gelmiş gibiydi, ne de olsa Angel da bekardı! Uzun uzun sohbet ettikleri, içtikleri ve güldükleri keyifli bir gece geçirmişlerdi. Tomas aylar sonra ilk kez kendini iyi hissetti. Dertlerini geride bırakmak için planladığı bu kısa seyahat umduğundan çok daha iyi geçmişti. İki muhabbet kuşu, o gece bar kapandığında son müşteriler olarak hala oturmuş sohbet ediyorlardı. Dışarı çıktıklarında Angel, Tomas'ın en çılgın hayallerinde bile görmeye cesaret edemeyeceği bir şey sordu. Barın önündeki kaldırımda dururken Angel gözlerinin içine bakarak "Bana gelmek ister misin? Hemen şu köşede oturuyorum" dedi. Tomas'ın soruyu ikinci kez düşünmesine elbette gerek yoktu. Angel'ın evine doğru el ele yürüdüler. İşte bu, yeni bir başlangıcın ilk adımıydı…