Paramız var yahu elimiz ayağımız tutuyorken şu kaplıcalara gidelim der, yok derdim.. Şöyle bir yürüyelim der, Yok derdim. Beş lira harçlık ister, iki lira verirdim.. Neden bilmem onun istediği kanalı bile açmazdım. Son beş altı senedir de onunla uyumazdım.. Telefonla konuşsa uzatma kapat, Bir komşuya hamur pişirip vermek istese tantana çıkarırdım.. Ve güya hanımım CAN yoldaşımdı.. O bana CAN yoldaşıydı ama meğer ben değilmişim. Bir sabah uyandım yok.. Yastığının altında çorapları, tulbenti var, ayaklarını sildiği havlusu bile ıslak ama o yok. Kıldığı son vakit namazı sabah namazıydı öğlen namazından sonra topraktaydı benim hanım. Evim, arabam, elimde TV kumandam, cebimde param… Her şeyim bana kaldı… O gitti… Yalnız kaldım..Onun tüm istedikleri imkan dahilindeydi.. Ama ben istemedim..