Boşluk Dolduran Kadınlara ve Beylere Mektup

Boşluk Dolduran Kadınlara ve Beylere Mektup

HİKAYE

Ne acı yaşıyorsanız yaşayın siz kadınlar;bir adamın hayatına girip, onun hayatını renklendirip, zenginleştirip, sonra da boşluğunuza dönmeyin. Evinde eskiyen su ısıtıcısını yeniliyordur mesela o adam, ya da sırf siz varsınız diye bir saç kurutma makinesi almak istiyordur. Saç kurutma makinesi bazen anahtar sözcüğü oluveriyor bir adamın, yalnızca siz kadınların değil. Kendinizi çekip döndüğünüz yer başlangıç noktanızdır oysa; yoksulluğunuz, dibe vurmuşluğunuz, kazanım sandığınız yoksunluklarınız. Ruhunuzdaki renklilik, zenginlik o adamın varlığında anlam bulur biraz da.

Ne acı yaşıyorsanız yaşayın siz beyler; bir kadının hayatına girip, onun tatmadığı şefkat duygusunu tattırıp, ona kendisini hiç kimsenin yapmadığı kadar değerli hissettirip, sonra da geri adım atmayın. Attığınız o geri adımlar, siz bir daha haberdar olmasanız da, uçuruma sürüklüyor o kadını. Sizinle gittiği yerlere bir daha gitmek istemiyor mesela, sizinle çektirdiği fotoğraflardaki kendisinden soğuyor sizden soğumadan da önce. Bir kadın sizden değil, kendisinden soğuyorsa ilk önce, ne bir daha sevebilir, ne bir daha özleyebilir, ne de bir daha sevişme özlemi duyabilir bir erkekle.

Ne acı yaşıyorsanız siz kadınlar; bir adamla kestane pişirirken huzurluysanız, onunla deniz kıyısında yürürken, kahve içerken, şakalaşırken mutluysanız, ne diye bırakıp da gidersiniz ki o adamı? O adam yıllar sonra siz seviyorsunuz diye bir meyve alıyordur; bir kese kağıdına konmuş birkaç meyveyi yok sayarsanız, hayatınıza yeni tatlandırıcılar aramak zorunda kalacaksınız ve mutsuzluğunuzun sebebini kendinizde değil de, başınızı güvenle dizlerine yatırdığınız o adamda ve öyle adamlarda arayacaksınız…

Ne acı yaşıyorsanız yaşayın siz beyler; alışveriş listesinde yokken bile bir paket portakallı kurabiyeyi “sürprriiz” diyerek elinize tutuşturuveren bir kadın varsa hayatınızda, bilin ki sizi koruyup kollamak istiyordur o. Bazı kadınlar vardır, çocuklarının dışındaki canlara da anaçtırlar. Annelik duygusunu ayrı kılan budur zaten ve böyle bir kadının elinden tutun sımsıkı. Eğer ki bırakırsanız elinizi, tutunamaz olur o kadın; ne kadınlığı kalır kendisinden geriye, ne anaçlığı, ne insancıllığı. Döner durur dehlizler içinde, kâh kendisini, kâh dünyayı ateşe vererek…

Bazı erkekler için saç kurutma makinesi yalnızca bir saç kurutma makinesi değildir siz hanımefendiler!

Bazı kadınlar için bir fotoğraf,yalnızca bir fotoğraf değildir siz beyefendiler!

Kahve kokusu sıradan bir koku değildir, portakallı kurabiyelerin yerinin yüksekliği çok ötededir bazen.

İncitmeyin birbirinizi; birbiriniz incitip de incinmişliklerinizden bir koleksiyon yapmayın lütfen.

Hiçbir çocuk,hiçbir anne,baba,kardeş ve dost hayatınız zenginleştirmez. Onlar zenginliğinizin bir parçasıdır; zenginliğinizi bütünleyense aşk`ın varlığıdır, aşık olduğunuz, “can yoldaşım” dediğiniz can`ın varlığı.

İçinizde aşk yoksa, bir kediyi sevmek sizi iyi bir insan yapabilir ama an gelir yalnızlığınız tir tir titretir sizi. Çocuklarınıza duyduğunuz sevgi, anne babanıza şımarmışlıklarınız, dostum dediklerinizle paylaştıklarınız yetmez olur bazen. An gelir kendinizden öyle bir uzak düşersiniz ki, -ki zaten hep uzaksınızdır; aşk`a yakınlaşmadıkça kendinizi duyumsayamazsınız, kendi gerçekliğinizi, ışığınızı.

Aşksız insan boşlukta olan, ışıksız olan, bir yanı karanlıkta duran insandır.

Işık ile, aşk ile…

Ergür Altan

DİĞER HABERLER